Tasavvuf (Sufizm) dünyasında bir yolculuk

Fragmanlar

Chronis Pehlivanidis . Tasavvuf (Sufizm) dünyasında bir yolculuk Χρόνης Πεχλιβανίδης.

İslam mistisizmi veya sufizm, İslam dini içerisinde gelişen manevi bir yolculuktur. Sufizm içsel bir felsefe, bir yaşam biçimi ve aşk ile bağlılık aracılığıyla Allah'la bir olmak ve gerçeğin arayışını amaç edinen ruhsal bir yolculuktur.  Bu deneyim kelimelerle ifade edilemeyen, mistik uygulamalarla yaşanan bir tür iç deneyimdir. Bu anlamda tasavvuf, birçok dinde anlam bulan içsel bir yolculuktur. 

Anadolu ülkelerinde varolan tasavvuf (sufizm), tasavvuf tarihi ve temel kavramları 2/5/2014-27/7/2014 tarihleri arasında Benaki Müzesinde (www.benaki.gr) sergilenmiştir. Mistik öğretiler ve uygulamalar, çok sayıda müslüman ve sufi tarikatı tarafından uygulanmakta ve değişimler, tarihi varlıkları ve coğrafi kökenlerine bağlı olarak var olmaya ve değişmeye devam etmektedirler.    

Serg üç bölümden oluşmaktadır
İlk bölümde Benaki Müzesine ait kolleksiyonlardan eserler sunulmuş, ikinci bölümde ise Yunanistan'ın farklı bölgelerinde bulunan ve Yunanistan'da sufi kardeşliklerinin bulunduğunu kanıtlayan anıtların fotoğrafları yer almıştır.  
Üçüncü ve asıl bölüm, yönetmen Chronis Pehlivanidis'in video gösterimleri içinden bir görsel- işitsel yolculuktan oluşmaktadır.

Sergi organizasyonu: Mina Moraitou, İslam Eserleri Müzesi Sorumlusu
Metinler: Angeliki Ziaka (Selanik Aristotelio Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Yardımcı Doçenti), Mina Moraitou, Gerasimos Makris (Panteion Üniversitesi, Sosyal Antropoloji bölümü profesörü), Chronis Pehlivanidis, yönetmen.

-

Çekim yapmak için yolculuk yapıyorum.
Yolculuk yapmak için çekim yapıyorum.
 
Yıllardır, dünyanın dört bir yanında yaptığım çekimlerde, bir amaç bulmaya çalışıyordum.

Belgeselcilerin,nerede bulunurlarsa bulunsunlar rollerini desteklemek, orada kalmak ve oraya geri dönmek için iyi bir neden buldukları söylenir.

Benim için bu durum şans eseri, İstanbul'un Fındıklı bölgesinde, karanlık bir sufi tekkesinde bulunmamla ortaya çıktı. Beni en iyi şekilde ağırladılar. Ne ben onları tanıyordum, ne de onlar beni. Onlarla beraber oturdum, sade yemeklerinden yedim ve daha sonra beni üst kata davet ettiler. Türkçe konuşmuyordum. Çekinerek kameramı çıkartıp onlara doğru baktım. Bir işaretle çekim yapmamı onayladılar. Tören başladı ve ben kameramla çekim yapmaya başladım. Hareketlerin ritmik bir şekilde tekrarlanması ve alçak sesli dualar içinde adeta kaybolduğumu hissettim. Kameramla beraber sallanıyor gibiydim. Oradan ayrıldığımda, hayatımda ilk kez hissetmiş olduğum duygularla doluydum. Οnları yıllardır, her yolculuğumda takip ediyorum. Afganistan'dan Sudan'a, oradan Mısır'a ve sonra tekrar İran'a yolculuklar yapıyor, Türkiye'den Yunanistan'da bulunan harap olmuş tekkeleri ziyarete gidiyorum. Çekim yapma işinde bir anlam, kutsal bir amaç bulduğuma inanıyorum. Mistisizmin bana açtığı yol...

Chronis Pehlivanidis, yönetmen

-

Tasavvuf (Sufizm) Dünyasında bir Yolculuk

İslam mistisizmi veya sufizm, İslam dini içerisinde gelişen manevi bir yolculuktur. Mistik'in (sufinin) asıl amacı kendi kişisel varlığının sınırlarını kaldırıp Tanrının sınırlarına ulaşabilmek ve böylece Tanrı ile bir bütün olmaktır. Bu durum, islam hukukunun sınırlamadığı, ilahi sevgi ile herşeyin aşıldığı, mistik deneyimlerle yaşanan ve kelimelerle ifade edilemeyen bir tür iç deneyimdir. Bu anlamda tasavvuf, birçok dinde anlam bulan içsel bir yolculuktur. 

İslam mistisizmi taraftarları Tanrı ile birleşip iletişim kurmanın birçok yolu olduğundan söz eder. Bunların başında, egonun (nefsin) sıfırlanması, Tanrı'ya bağlı yaşamak, ilahi öze ulaşmak, aydınlanmak ve üstün bilgiyi elde etmek gelmektedir.

Tasavvufun gelişme gösterdiği yüzyıllar içinde çok sayıda merkez ve tarikat doğmuş, bazı edebi eserlerin uluslararası literatür mirası içinde gösterildiği geniş bir dini edebiyata sahip olmuştur. Kuzey Afrikada'dan Orta Asya'ya kadar birçok İslam ülkesinde mistik kardeşlikler veya tarikatlar doğmuştur. Her birinin kendine özgü ifade şekli olan, birçok sayıda ritüelleri ve uygulamaları bulunmaktır.  Sünni ve Şii yaklaşımlar, önemli bir ayrım faktörü oluşturmuştur. Sünniler genellikle Tanrı'nın adını alçak bir sesle sürekli olarak tekrarlarken, Şiilerde ağır ağır nefes alma, bağırış ve çağırış eşliğinde dönme veya daha ağır uygulamalar görülür. Her derviş kardeşliğinin kendine ait merkezi bir kurumu veya tekkesi (Arapçada Zawiyah, Farsçada Hanika olarak geçer) ile birçok Müslüman ülkesine yayılmış çok sayıda derneği bulunmaktadır. 

İslam tarihi boyunca bazı Müslüman eğitimciler ve bilim adamları tarafından tasavvufun dini görüşü ve uygulamaları eleştirilmiştir. Ancak tasavvuf, islamın ilk yıllarından itibaren islam kültürünün temel taşlarından biri olmuş ve alt sınıflara olduğu kadar iktidar ve üst sınıflar arasında da yayılmıştır. Mistik öğretiler ve uygulamalar, çok sayıda müslüman ve sufi tarikatı tarafından uygulanmakta ve değişimler, tarihi varlıkları ve coğrafi kökenlerine bağlı olarak var olmaya ve değişmeye devam etmektedir.    

-

HATIRLAMA TÖRENLERİ (ZİKR)
Allah'ın isminin tekrarlanmasıyla durmaksızın dua etmek, Tasavvufun en önemli uygulamasıdır. Dans veya müzik eşliğinde duaların okunması, bireysel egonun (nefsin) aşılmasına ve ilahi yaklaşıma ulaşılmasına yardımcı olur. Törenler genellikle toplu halde yapılır ve bir hoca (mürşid veya şeyh) tarafından yönetilir.